ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ.......

|

, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz. Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur.Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Cumhuriyet fazilettir.



imiz, öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. (1923)



Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan imizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir. (1926)



, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. (1925)



Türk Milletinin tabiatına ve geleneklerine en uygun olan yönetim, yönetimidir.





İşte sebep gösterilen yazı...

24 yorum:

Unknown dedi ki...

kudurdular iyice bunlar, ama asıl suçlu kim? Geçen gün haberlerde 70 yaşına gelmiş adam sırtında yük taşıyarak geçiniyor ama hala Allah ak partiye zeval vermesin, başbakan yaşasın v.s. saçmalamaya devam ediyor...

Göz dedi ki...

İnanılır gibi değil!
Ürkütücü olmaya başladı bu iş...

Diğer yandan, sırf şu tutumu için bile Cumhuriyet okuyası gelir insanın...

şule dedi ki...

Bugün tüm gün yoğunluktan gazete okumamıştım. Akşamüstü milliyet'e bir bakayım dedim ki, bu haber...ne ürkütücü...bir şey yapamazlar derken derken yaşadıklarımıza bak...

Geveze Kalem dedi ki...

'Adamın biri' (kendileri yurtdışında yaşamaktalar) ülkenin kaderini yıllar öncesinden çizmeye başlamış. Bugün ahkâm kesenlerin ipleri kimin elinde biliyoruz.
Ne olduğu belli olmayan bir operasyonla bugün gözaltına alınan kişiler göstermektedir ki, sonun başına gelinmiş.(Tabii bu kendilerince çizdikleri bir son.)
Ölmedik daha, ölmedik!

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sizi çok seviyoruz,
sizlerle iftiar ediyoruz,
işte bizim yavrularımız, ileriye CUMHURİYET'i taşıyıcak nesil yetiştiriyorlar.
Korkmayın yavrular bu ülkede daha CUMHURİYET bayrağını yok edecek kimse çıkmadı, çıkamayacak.

OzLeM dedi ki...

Örgüt mensubu olmaksızın (!) örgüte yardım ve yataklıktan gözaltıymış ilhan Selçuk'un ki. Hani minareyi çalacak olan kılıfını hazırlarmış ama bunlar ona bile tenezzül etmemişler...

cinar dedi ki...

Ben de şaşkınlıkla seyrediyorum gelişmeleri ve aklım almıyor. Bu akıl kıtı insanlar nasıl hala zıvanadan çıkmış insanları destekliyor bir türlü anlayamıyorum. Evrim'in bahsettiği haberi ben de seyretmiştim. O yüzden baştakiler yerine halka kızıyorum ben. Kendi kendimizi bitireceğiz yakında..

TuBiKKo dedi ki...

bu kadar cesareti güveni nerden buldukarını bilmiyorum diyeceğim ama bizim insanımız aç gezip yine bu iktidar partisini destekliyorsa laf söyletmiyosa çok da şaşırmamak lazım galiba....BEnim kanım donuyor;nasıl oluyor da bu kadar aptal olabiliyor bu insanlar diye...

Ebru Oğuş dedi ki...

eçenlerde bir karikatür vardı dolaşa, bimiyorum gördünüz mü?
dede torununa atatük'ün türkiyesini anlatıyor, eskiden laiktik, özgürdük vs diye. sonra da bunlar bunlar oldu diyor. torunu soruyor; peki bunlar olurken siz ne yapıyordunuz diye. yanıt oldukça acınasıydı; mail forward ediyorduk!
cumhuriyet yürüyüşlerine katılmadım, bahanem hazırdı: oğlanlar!! sanki geçerli bir bahaneymiş gibi ama ben en azından sandığa gidip oy kullandım temmuzda! yakın çevremde bunu bile yapmayan o kadar çok "aydın insan" var ki!! zavallı biz, zavallı ülkem!!!!

Geveze Kalem dedi ki...

Ebrucuğum hepimizin yazdıklarına son sözü söylemişsin aslında; mail forward ediyorduk!
Biraz rehavet içindeymişiz galiba. Bizler garanti gördüğümüz değerler uğruna kılımızı kıpırdatmazken onlar (yani şeriatı tek hedef görüp ama hâlâ utanmadan ağızlarında 'lâikliği', 'cumhuriyeti' kirletenler) vızır vızır çalışmışlar. Ne acı ki yeni yeni görüyoruz perde ardında inşa edilen binayı. O kadar sessizlermiş ki, "bu perdenin ardında ne var?" diye merak dahi etmemişiz.

Ama geç kalmadık. Çok şükür!

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Ülkemde olup bitenleri, bu karmaşayı, kargaşayı, şaşkın ve endişeli gözlerle takipteyim ve Vatanım için en güzeli olmasını umuyorum. Her şeyin yoluna girmesini diliyorum. Bunun için mail forward etmenin yetmeyeceğini de biliyorum.

Seda C. dedi ki...

adamin birinin yasadigi ulkeye vergi vermekten vicdanim sizliyor..
olanlari sadece endise ve korkuyla seyrediyoruz, oynayanlar da kukla zaten. hep diyorum oglumu kendi memleketimde okula gondermek istiyorum ama cocuklarimiza birakmak istedigimiz vatan bu mu?aslinda yapmamiz gereken e-mail fwd etmenin ve yuruyuslere katilmanin coook otesinde...
cok kucuk bir ornek, adamin birinin yasadigi ulkede, adamin birinin destekledigi gazeteyi siz istemeden kapiniza birakmaya basliyorlar, ustelik bes kurus istemeden.. ve bu gazeteyi kapinizda gormemek icin ozel talepte bulunmaniz gerekiyor, kara listelerine alinacaginizi bilerek :) varsin alsinlar..
asil aci olan ne biliyor musunuz, adamlar ayagimiza gormeye tahammul edemedigimiz gazeteyi getirirken biz Cumhuriyet'i internetten parali okuyabiliyoruz, bu da paranin gucu sanirim.
Daha yazacak neler var neler, insan bazen coook uzaklarda hic beklemedigi seylere sahit olabiliyor. Amerika'ya bursla gelmis akilli genclerin ne burslariyla okuduklari ve sonra vatana nasil hizmet (!) etttikleri konulu bir arastirma yapilsa..

Geveze kalem, aslinda cumhuriyet kadinlari blogu mu kursak, yukardaki yorumnlari gordum de pek de azinlik degiliz.

Seda C. dedi ki...

son bisey daha ben karni ac insanlarin nasil bu partiyi desteklediklerini sorgulamiyorum. Biz bilmiyoruz aksam cocugunu doyuracak bir lokma ekmegin olmamasinin ne demek oldugunu. o kadinlarin toplumsal sorunlari dusunebilmesi icin oncelikle yeme,barinma gibi kisisel sorunlari asmasi lazim. Benim anlayamadigim "demokrat" gecinen ve liberalizm arkasinda tum bunlari goremeyen az bucuk okumus, orta kesmin veya ust kesmin (esnaf, tuccar, memur, isadami,isci,yazar, aydin, yonetmen vs vs) nasil bu kadar kor oldugu. Cikip iktidar partisine oy verdiklerini aciklamak kolaydi, isler daha da sarpa sararsa bunun sorumlulugunu tasyabilecek mi acaba %48?

TuBiKKo dedi ki...

seda c. aslında haklısın çocuğunu doyurabilecek bir lokmayı düşünemeyen kadın öncelikle ona bu gıdayı sağlayanı belki de biraz abartılı olacak ama Tanrı gibi görmeye başlıyor ve karnını doyurmasına yardımcı olduğu için minnet duyuyor...Ama yine de şunu merak ediyorum...Bu kadın neden ben çocuğumun karnını doyuramıyorum diye hiç sormuyor mu acaba kendine....BElli ki sormuyor aklının ucundan bile geçmiyor üstelik....

Ayrıca şunu da söylemek isterim ki bu Cumhuriyet kadınları blogu aslında çok iyi bir fikir ama sadece blog olarak kalmak bize bir fayda sağlar mı dersiniz?

Seda C. dedi ki...

tubikko tabi ki bir fayda saglamaz, biz soyle bi isitiriz yine. Olsa olsa birkac karsi fikirli satasanimiz olur bolca laf kalabaligi yaratiriz belki. Gercekten planli ve organize bir sekilde neler yapilabilir kafa yormak ve uygulmaya koymak lazim. Bence ilk yapilacak is ana muhalefet partisinin kabuk degistirmesi. "liderine ragmen" seklinde ayakta durmaya calisan baska bir parti var mi acaba dunyada ?

TuBiKKo dedi ki...

bu konuda kesinlikle katılıyorum sana seda c. muhaelefet partisi acilen kabuk değiştirmeli...Bu arada geveze kalemin yorum sayfasını konuşma ortamı haline getirdik kusura bakmaz diye düşünüyorum :)

Planlı ve organize şekilde bir şeyler yapılmasına gelince,evet aslında kafa yorup düzgün bişeyler meydana getirmek organize olmak gerektiğine inanıyorum ben...Ama ne yapılabileceği konusunda sanırım bilinçli birilerinin yardımına ihtiyaç var...Biz bişeyler yapmazsak kim yapacak ki? Önce aklı başında kişilerin bişeyler yapması gerektiğine inanıyorumm..Sonra kalabalıklar gelir arkadan.

Geveze Kalem dedi ki...

Tubikko kusur olur mu hiç, tam tersi çok memnun oldum.

Seda'cığım, yazdığın yorumları vakit geçirmeden okudum ama tuhaf bir şekilde ne zaman sözlerini destekleyen bir cevap yazmaya kalksam, oğlum saatler süren esareti altına aldı beni.:( Yazmak ve eklemek istediğim çok şey vardı ama şimdi sadece ağzına sağlık demek istiyorum.(Her an yazamamak engeline karşı.)

Ama yazdıkların üzerine daha detaylı bir cevabım olacak fırsat bulduğum ilk zamanda. Sadece şunu söylemek isterim ki blog mlog hoş bir fikir ama önce bir oluşum içinde bulunmalı, sonra bunu daha geniş çevrelere duyurmak için internet imkanlarını kullanmalıyız. Yeni bir oluşum da zaten bölük pörçük demokrat-lâik-cumhuriyetçi kesim için ne kadar gereklidir, tartışılır.
Tam da dediğin gibi böyle bir blog ortamında ona buna lâf yetiştirmekten başka bir başarı olamaz kanımca.
Şimdilik kesiyorum.
Bu arada sana mail atacağım mesele teknik bir soruyu içeriyordu, konuyu şimdilik beklemeye aldığım için sormadım.
Kıvırcık kuzuna ve sana kocaman sevgilerimi gönderiyorum.:)

İncegül, herkes aynı şeyi umut ediyordur inşallah. Öne ben de şaşırıyordum ama planlı gidişi fark ettiğimden beri sadece yeni hamleleri bekler oldum.
Sevgiler...

Goddess Artemis dedi ki...

Mimlendiniz! :o)

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

Sizler gibi blogerların olması beni umutlandırdı. Üç ay önce orta anadoluda bir kente gitmiştim. Gözlemlediğim şey, o yurtlardan geçmeyen çocuk sayısı o kadar azdı ki.. hem de aileleri de o kentte, ama illa gece yatacaklar yurtlarda, namaza alıştırmak amaçlı imiş:((( o kadar küçüktü ki çoçuklar, bir de sımsıktı başlarını bağlamışlar. nasıl üzüldüm bilemezsiniz.. İşte oralarda yetişen bireylerden ne beklersiniz ülke için..Cumhuriyeti dinamitleyecek fikirlerle yetiştiriliyorlar. O aBD deki feto yu düne kadar ağzına almaya korkuyordu herkes. Bugün bakıyorum apaçık tartışıyorlar, ama geçmişler ola.. Yapılanmalarının, örgütlenmelerini 15 yıldır farkındaydım, öğrencilerimi bu konuda duyarlı olmaları için uyarıyordum. Bu konunun üzerine sadece yıllardır H i k m e t Ç e t i n ka ya gitti, ama kaale alan olmadı, benim, bizim çabalarımız da nereye kadar yeterdi ki.. yukarıdaki yorumlarda Cumhuriyet kadınlarından oluşan bir blog fikrine ben de varım, lütfen bunu gerçekleştirelim, iş işten geçmeden..

Sayfanı çok meşgul ettim, özür dilerim ama benim gibi düşünen kişileri görünce heyecanlandım, uzayıverdi yazım.. Korkmadan bunları yazdığın için ALTIN KALEM i kutluyorum..

Seda C. dedi ki...

Yalnizlar kralicesi soylediklerin cok dogru butun bunlar bugunku olaylar degil gayet planli yapilan ve en az 15-20 yildir devam eden orgutlenmeler. Ben Fen Lisesi'ni yatili okudum. Simdi nasil bilmiyorum ama o zamanlar Fen liseleri mecburi yatiliydi. Yani bulunmaz bir kaynak, ailelerinden uzak gencler, bir de maddi ihtiyaclari varsa, kandirmaya falan gerek yok. O yastaki insanlarda minnet duygusu uyandirmaktan daha etkili bir yontem ne olabilir ki? Bu cocuklar haftasonlari evci cikarlardi, kim bilir hangi evlere ve mutlu olurlardi. Sistemi gayet iyi kurmuslar, birileri sizi mutlu ediyor, siz de o carkin icine girip gorevlerinizi yerine getiriyorsunuz. Gencecik beyinler oyle yikaniyor ki cogu aradan yillar gecse bile aymiyor ve bu duzenin dogruluguna inaniyor. Bu kadar zeki, bu kadar donanimli, bu kadar akilli ve egitimli genc insanlarin gercekleri nasil bu kadar farkli algiladiklarini inanin anlamiyorum. Kim bilir belki de islerine boyle geliyor, diyorum ya anlatacak cok sey var.
Peki tum bunlar karsisinda biz ne yapiyoruz, sadece oturup elestiriyoruz. Hangimiz dogru buldugumuz bir sivil toplum orgutunun icindeyiz? Hangimiz yari aktif de olsa siyasetin icindeyiz? Hangimiz tamamen desteklemesek bile yakin buldugumuz partinin herhangi bir calismasinda rol aliyoruz? Begenmedigimiz parti liderinin degistirmek icin ne yapiyoruz? Turkiye'deki siyasetin ne halde oldugunu ve icine girmenin cesaret istedigini biliyorum. Ama siz yapmazsaniz, ben yapmazsam, baskalarinin secimleriyle yasamaya mahkum olacagiz. Oturup dusunmekten ote biseyler yapmak lazim. Geveze kalem yarama dokundun yaz yaz bitmiyor ..

Goddess Artemis dedi ki...

Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhuriyet'e dair yazılarımdan bazılarını derledim. Okumanızı ve şarkıları dinlemenizi tavsiye ederim:

Oradaydım... Oradaydık... Ve Hep Orada Olacağız!

Cumhuriyet Yürüyüşleri

Sarı Zeybek

"Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!"

30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Kutluyoruz

Seni Anmıyorum Çünkü Hep Benimlesin

Geveze Kalem dedi ki...

Sevgili Artemis, mimleri en kısa zamanda yazacağım. Verdiğin linkleri de tıklayacağım. Zaten seni en araştırmacı blogger ilan etmiştim ben çok önceleri.;-)

Sevgili Yalnızlar Kraliçesi, senin Orta Anadolu'da gözlemlediğin olayı İstanbul gibi bir büyük şehirde neredeyse birçok köşe başında görmek mümkün. Gidişatı endişe (ve itiraf etmeliyim ki bilenerek) takip ediyorum. Bu durum kurunun yanında yaşı da yakan bir durum oldu çıktı bugünlerde.
Tüm bunların çok öncelerden planlandığına dair en son edindiğim örnek bir arkadaşımın dilinden döküldü geçenlerde. Yaşı benimle aynı,(33-34) bizim zamanımızda Anadolu Liseleri sınavlarına ilkokul 5. sınıfta girilirdi. O dönemlerde (bile) iyi eğitim alacağını düşündüğü bir kursa (ki hangi kişi ve kurumlara bağlı olduğu açık) kayıt yaptırmış ailesi. Çocuğu önce namaz vakitleri camiye, sonra 'abi'lerin yardımıyla akşam etüdlerine katılmaya zorlamışlar. Hatta ilk birkaç kere itirazından sonra lâf arasında sınavı kazanamama tehtidlerine kadar getirmişler olayı. Bu çocuk henüz ilkokula giderken!
Bizim bireysel çabalarımız, mümkün olan ölçüde birilerini bilinçlendirmeye çalışmaktan öte gidemiyor. Mesela hâlâ 'biz kaç kişiyiz'in kaç kişi olduğunu görmek beni gerçekten üzüyor. BU KADAR MIYIZ YANİ? KURTULUŞ SAVAŞINDA AKAN KAN SADECE BU KADAR KİŞİ İÇİN Mİ AKTI?
Geçenlerde Hulki Cevizoğlu F. Rıfkı Atay'ın yıllar öncesinde yazılmış bir kitabından paragraf aktardı birçok tv kanalında. Cumhuriyet ilân edildiği günlerde, büyük coşku sokaklara taşmışken, başı sarıklı bir adam Atay'ın yanına gelmiş ve, "Yunanlıları denize döktük kurtulduk. Bakalım Mustafa Kemal'den ne zaman kurtulacağız," demiş. Bu gerçekten çok ACI bir örnek.
Bir blog fikri (ya da bir web sayfası) elbette ki güzel. Ama ben bir süre sonra oranın hak ettiği başarıyı sağlayamamasından korkarım. Eğer bir girişimde bulunmak istiyorsak bence ilk evvela kapalı bir blogda neler yapabileceğimizi yazışıp tartışalım. Doğru bir plan projeyle başlayalım adım atmaya, derim.
Sevgiler...

Sevgili Seda, sen yaz yaz bitmesin zaten. Hatta anlat anlat tükenmesin.:)
Sen de benim yap(a)madıklarımı yineleyerek yarama dokunmuşsun doğrusu. Yanlışımızı geç de olsa fark ettim.
Hazırım...

etki alanı dedi ki...

Yazın bir harika,Sema'cığım,
Ama yorumlara doyum olmuyor..Bu ne güzel bir açık oturum..Hepinizle gurur duydum..

Aç bırakılan insanların,doyduktan sonra konuşması kadar doğal bir şey olamaz..İnsanların zayıf yönlerini,açıklıklarını ele geçirmeyi iyi biliyorlar..150 YTL karşılığında başların örtüldüğü hakkında bilgisi olan var mı? Kör,cahil bir gençlik yayılıyor..

Belki inanmayacaksınız,ama dibe vurmanın ne demek olduğunu ben çok iyi biliyorum,ve o aşamada çocukları için bir kadının neler yapacağı konusunda gelen kapalı teklifleri tahmin bile edemezsiniz..Hele yalnız bir kadınsanız,zavallılığınız söz konusu olur..Çünkü olmasanız bile öyle görünürsünüz..Dost olanların bile eli ayağı bağlanır..Kendilerini yol gösterici ilan edenler tarafından ise Tarikat gibi kurumlara yönlendirilirsiniz..

O kadın ne yaptı? Evine kapandı..Çözümü kendi aradı..Telefonların fişini çekti..Şarj olmak için yalnız kalması gerekiyordu..Kendini anlatamaz..Diyemez ki benim statüm bu kalıplara uymaz diye..
İletişimi bir savaş haline getirenlere inat eve kapandı..Sesini duyurması gerekmiyor çünkü..Sessiz çıktığı bu yolda,yaş engeli de çıkmıştır karşısına..Buna rağmen kendi kendinin dopingi oluyordu..Sadece kendi değil,çocukları da kendi enerjilerinden tasarruf yapmaya başladılar..Özsaygısını kaybetmemek adına verdiği mücadeleye,kanserle ara verdi..Onu da atlatıp iyileşti..
Daha sonra daha büyük bir gayretle,iş bulup çalıştı..
Hiç bir kuvvet ve korku,"Atatürk ilkelerin"nin önüne geçemez..O bir başkalıktır..Hayat herbirimizin karşısına neler çıkaraır bilemeyiz..Ama ne olduğumuzu bilirseniz,sizi tutacak yanlış el olamayacaktır..
Ben asla korkmuyorum..Hainler korksun..!
Yorumlarıyla beni gaza getiren hepinizi kocaman kucaklıyorum..
TüTü

Geveze Kalem dedi ki...

Öncelikle mücadelen için seni gönülden kutluyorum sevgili Tütü. Asıl seninle gurur duyulur.

Cehâletle bilinçliliğin, görmekle bakmanın farkının apaçık görülebildiği bir yazı olmuş. Çizginden dolayı seni gönülden kutluyorum.
Sevgiler...