Savaş Şehri Çocukları

|
Yine Öykü Atölyesi'nin Fotoğrafın Dili başlığıyla ilgili bir çalışma... Koca bir öykü yazdım bu fotoğraf üstüne. Ancak en son baktığımda yalnızca bu diyalog yeterli geldi bana.
...
...
İki çocuk konuşuyor savaş şehrinde.

- Senin baban yaşıyo mu?

- Yok, senin ki?

- Benim ki de.

- Ne zaman öldü peki?

- Bilmem, çok oldu galiba. Hani bi keresinde bizim sokağın başına düşmüştü ya bi bomba, o zaman sığınağa yetişememiş.

- Hımm... Biz o zaman burda diildik.

- Ya... Seninki ne zaman öldü?

- Sabah.

- Aaa yeni mi yani? Ama bomba düşmedi ki. Ateş mi ettiler?

- Yok, benimki kanserdi zaten.

- Kanser ne?

- Hastalık.

- Hıı... Ne güzel...

16 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

birşeyler yazmak istedim fakat en güzeli susmak olacakmış gibi geldi
...

Adsız dedi ki...

Ben... ben de susuyorum.

Derin Sularda dedi ki...

Bu diyalogların bizden çok uzak bir yerlerde yaşanılır olması asıl üzücü geldi bana, Eh Sema yine "bam teli" öyle mi;-)

Geveze Kalem dedi ki...

Savaş... Adı bile tüylerimi diken diken ediyor.
Kanser... Buna hiç girmeyeceğim!

Aylin Ünlü dedi ki...

Gözlerim dolu dolu oldu,nasıl güzel yazmışsın.Çocuk aklı ve ölümün iyisini seçmek gibi birşey,çok kötü hissettim

Pilli Petro dedi ki...

savaş=kanser ikisinde de kurbanlar var ve direnç istiyo :(

nt dedi ki...

Son söz bitirici darbeyi vuruyor yüreklere. Başka söze ne hacet...

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Biz bilmezden gelsek de, bir yerlerde çocuklar bunları konuşuyor değil mi? Ne diyeyim, çok güzel yakalamışsın. Acı, çok acı.:((

Ebruli dedi ki...

Keske oykunun tamamini yazsaydin. Eminim ki; buyuk bir keyifle okuyacaktim. Belki bir gun yayinlarsin belli mi olur!..
Tebrikler...
Ben de bu fotografla ilgili çcalismaniza destek verip, katildim. Oykumu okursaniz cok sevinirim.ilk denemem. Yorumunuzu bekliyorum, heyecanla...

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Ay kızz doğum gününmüş ya senin bugünnnn.Niye yazmadın,bak sarduş yazmasa haberimiz olmayacak.

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Kelimelere aslında çok da fazla ihtiyaç duymayan bir fotoğraf bu ama sen yine çok başka bir yerden yakalamayı başarmışsın...
Sevgiler

elektra dedi ki...

bu duyarlı yürek yeni yaşına girmiş bugün. kuşlar söyledi:)mutlu yıllar geveze kalem. kalemin hiç susmasın...

Geveze Kalem dedi ki...

Aylin Yaprak, teşekkür ederim. Ölümün de iyisi oluyor ne yazık ki. Ve beterin de beteri...

Bekriya, sen çok yakın bir tanığısın. Allah güç kuvvet versin...

NT, aslında her gün savaş şehri haberlerini izleyince bu sözlere de gerek kalmıyor ama...

İncegül, ve kimbilir başka neler konuşuyorlar...:(

Ebruli, ilk fırsatta okuyacağım.

Biyo, evet dün doğum günümdü. Yazdım bakayım değişen bir şey olacak mı.;-)

Ayşegül, sahiden öyle. Ustanın tanımı gibi 'kelimeler kifayetsiz kalıyor'...

Elektra, çok teşekkür ederim. O kuşun adı Sardunya'dır belki; ince ruhlu Sardunya...;-)

etki alanı dedi ki...

Bir doğum günü ertesinde yazılan,ölüm yazısı...
Ama ben gülümsedim yazıyı okuduktan sonra...
Ölüme yapılan en doğal konuşma budur herhalde..
Demek ki herşey,içinde yaşanıldığı zaman doğal geliyor..Bize ürkütücü gelen bu konuşma,savaşın içindeki çocuklar,oyun oynarken mutlaka olması gereken bir olayın doğallığını vurgulamış...
Bakar mısın sanki senin kaleminden çıkmamış da,bir gazete haberi okumuş gibi yorumladım...
Bu kadar gerçek!

Doğum gününü kutluyor,yanaklarından sevgiyle öpüyorum Sema'cığım...
TüTü

Geveze Kalem dedi ki...

Tütücüğüm çok teşekkür ederim ama ben bunu 30 mayısta yazmıştım ve doğum günüm bundan sonrasına denk geliyor; 3 haziran.;-)
Beğenmene çok sevindim, ben de öperim.
Sevgiler...

Ebru Oğuş dedi ki...

inanamıyorum bunlara sema, nasılda etileyici gelivermiş aklına bu diyalog öyle birden! müthiş...