Var mısın 'Er'im?

|

Kanalları geziyorum. Kızın biri, iki gözü iki çeşme ağlıyor. Ekranda uzun süre 'zavallı' kızcağızın, makyaja bulanmış gözyaşları donup kalıyor. Neredeyse içim cızz edecek. Ama bu gözyaşlarının hiçbir önemi yok. Çünkü bu kız Show TV'deki 'Var mısın Yok musun' adındaki bir yarışma programında, alt tarafı para kaybetmiş olan bir kız. Bunu düşününce içim gerçekten cızz ediyor çünkü Türkiye bugün 15 cana ağladı, onlar için yürekten gözyaşı döktü. Anaları için hâlâ sütten yeni kesilmiş bebecikti onlar. "Var mısın, Yok musun?" diye sorulmadan soluğu asker ocağında aldılar. Zaten sorulsa da cevapları mutlak, "Varım!" olacaktı, "Gerekirse vatan için şehit olmaya varım!" Oldular da. Dün 'var'dılar, bugün 'yok'lar...

Erdal Sarızeybek. Bu ismi birkaç saat öncesine kadar duymamıştım. Ya da duyduysam, gördüysem, dinlediysem bile şimdiki kadar önemsememiştim. Bundan sonra, -ilk başta kitaplarını alıp okumakla başlayarak- sıkı bir şekilde takip edeceğim. Bu kadar çok insanın bildiği bu kişiyi tanımamamış olmamı kayıp olarak nitelendiriyorum.

Bu akşamki Kanal D Haber'in Aktütün saldırılarını yorumlamak üzere çağrılmış konuğuydu. Ölen evlatların haberini 'gerçek' gözyaşlarıyla izliyordum. Sonra bu kişi çıktı sahneye. Yürekli adam. İnsan. Tam PKK'nın musluklarının kesilememesi 'beceriksizliğinin' bu olaylara neden olduğunu anlatıyordu ki, Deniz Arman apar topar teşekkür ederek konuyu kapattı.

Ne oldu? Hani daha geçen güne kadar birbirinizin malını seriyordunuz pazara? Ha tabii, bunca askerin neden şehit olduğunun apaçık konuşulması hiçbirinize 'rant' sağlamayacak değil mi? Susturun bakalım, adam gibi konuşanları susturun. Peki bunca evden yükselen ağıtları kim susturacak?

12 yorum:

elektra dedi ki...

ah geveze ah geveze, ben oğlumu nasıl yollarım askere? var mısın geveze?:((((

Geveze Kalem dedi ki...

Nasıl cevaplarım bunu Elektra? Oğlumun yerine ben gitsem olmaz mı? Hem de onlarca, yüzlerce kere...

Primarima dedi ki...

Nasıl da güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık :(
Erdal Sarızeybek'i bende dinledim daha doğrusu dinlemek istedim ...çünkü sizinde dediğiniz gibi hepi topu ne kadar konuşabildiki?
Ama Erdal Sarızeybeği anlamak, dinlemek istemeyen,hatta ısrarla yanlış anlamak isteyen o kadar çok insan varki ne yazıkkı:(

Adsız dedi ki...

Göndermem oğlumu. Gitmem ben de. Bir tane sorumlu çıkmadı ya. Bir tane. Kim suçlu? Bir avuç çapulcu mu? Vay be.

Geveze Kalem dedi ki...

Ebru, başka kanallarda da aynı şey olmuş. İnternetten araştırırken çıktığı tv programlarını buldum, mesela Oğuz Haksever onun konşmasının ardından, "Bu sözler bize ait değil, Erdal Sarızeybek'e aittir," diye ısrarla belirtiyordu. Bu adamı yanlış anlamak isteyenlerin sebebini bilmiyorum ama orada çok açık bir tablo var; askerlerimiz şehit oluyor! Bunun sebeplerini görmezden gelen insan hangi düşünceye mensup olabilir, düşünmek lâzım.

Sardunya, cevapsızım.:(

Adsız dedi ki...

İçimi döksem? Bir karakol nasıl 38 kere saldırıya uğrar? Vergimle silah alınır, zamanı gelir zorla oğlum alınır, o da yetmez canı alınır? Vatandaş olarak daha neyimi vereyim?

Hiç mi istifa etmez komutanlar? bir buçuk milyon askerle yine de mi bitmez...

Bir baba gördüm. Telefonla ezile büzüle oğlunun akibetini öğrenmeye çalışıyor. Teslim etmiş sana, emanet etmiş oğlunun canını. Sen bırak korumayı, kaybolunca yeri göğü inletip babaya haber bile uçurmuyorsun. Baba koşuyor elinde telefonla noldu diye öğrenmeye.

bitmez sözlerim benim. Semacım, çok özür dilerim. Kısmet buraya dökmekmiş içimi.

Kremali'nin annesi dedi ki...

Sardunya,

Bitmesini istemeyenler bitirme makaminda oturdugu surece bitmez bu zulum. O makamlara hasbel kader gelmis ve bu zulmu bitirmeye naifce niyetlenmis olanlar ise, ya faili mechulle susturulur ya da darbe tehdidiyle sindirilir. Zira, yine o utanmazlardan birinin dedigi gibi, bu oyle bir atestir ki, onlar yakmistir ve ancak onlar istediginde soner.

Ocaklari sonesiceler!

Butterfly dedi ki...

Hakkari'de gçrev yapan subay arkadaşımı aradım olaydan hemen sonraki günlerde, nasılsın diye sormaya korkuyorum dedim telefonu açınca, sinirleri öyle bozulmuş ki "süperiz, günlük güneşlik buralar, günesleniyoruz buralarda eglenceli" diye cevap verdi, sonra sustuk karşılıklı, üzgünüm dedim ne diyeceğimi bilemiyorum:( zor bir telefon konuşması oldu benim için, sesinde ki kızgınlık tüm sözcüklerine aktarılmıştı sanki. ben de yollamak istemiyorum oglumu askere ben de onun yerine gitsem olur mu acaba? Erdal Sarızeybek'ın Şemdinli'de sınırı aşmak kitabını oku derim mutlaka, yüreğim kalkı kalkıvermişti kitabı okurken, hele hele içinde yakından tanıdığım bir teğmenin de hikayesini okuyunca ortalığı küçük çapta bir sel götürmüştü. Güzel bir yazı olmuş beni alıp götürdün gene, kalemine sağlık, iyi ki varsın ve yazıyorsun!

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Para kaybettim diye ağlayanlar, hatta önce rahmet dileyip ardından çalgılı çengili oynayanlar... Onları da birileri sustursaydı ya. "Onca kuzuyu toprağa gömdük, onlar sizin için, siz böyle rahat göbek atın diye gittiler, kansızlar, şerefsizler" diye kaldırsaydılar ya ortadan. Hiç değilse birkaç gün defolup gitselerdi, inlerinde yaşasalardı. Sadece birkaç gün susup yavrularımızın kemiklerini sızlatmasalardı. Birkaç güncük sabretselerdi de hainlere "bakın siz bizim evlatlarımızı katlettiniz, biz de kutlamasını yapıyoruz" demeselerdi. Midem bulanıyor, yüreğim yanıyor, ciğerimin içi sızlıyor... Oğullarımın gözlerine bakamıyorum...

etki alanı dedi ki...

Sema'cığım,
Oğlum büyüdükçe,endişelerim de büyüyor...Onları kendi kozamın içinde büyütürken,geleceklerini en iyi şekilde hazırlamaya çalışırken,ekranlarda gördüğüm şehit analarının acısını,cazırdayan yüreğimle izliyorum...Ve sanki benim oğlumun acısıymış gibi acıyor içerlerim...Yanlış yönetimin,kararlarıyla kaç ailenin canı yanacak daha diye düşünüyorum...Sadece düşünüyorum,çare bulamıyorum...
Hep şakayla söylediğim şey şudur:"oğlum sen nerede askerlik yaparsan ben orada çadır kurup,ben de askerlik yapacağım"diye...
Sanırım en doğrusu böyle yapmak...Meraktan on kez ölmekten iyidir.Belki gelen kurşunu görürüm de, kendimi siper ederim....
Çok ,çok,çookk üzgünüm....
Akşam Aktütün'den yayın yapan kanalları izledim,çocukların feryatları hala kulağımda;
"Yeteeer,yeter artık!"
TüTü

Mehtap dedi ki...

Yüreğinize ellerinize sağlık.Bu yaramız deşildikçe deşiliyor.Ama yine tek yürek olmalıyız.Erdal sarızeybek orada yaşananları bizzat yaşamış,görmüş,geçirmiş insan.Onu söyleyecekleri fikirleri bence vatanını seven herkes tarafında dikkate alınmalı.Ben evimde tv de bulundurmadığım için artık ya birilerine gidersek tesadüf görüyorum ya da internetten takip ediyorum.Sırf varmısın yokmusun ve ona benzer proğramları boykot etmek adına evimden tv.kaldırdım.O nedenle yorumumda eksiklik veya yanlışlık varsa af ola.sevgiler saygılar.

Geveze Kalem dedi ki...

Yorumları yanıtlamak için çok geç kaldım. Hem zaten hâlâ aynı olaylar yaşanıyor ve ben aynı sıkkınlıkla cevapsız kalıyorum. Hepinize birbirinden değerli görüşleriniz, tecrübeleriniz ve düşünceleriniz için teşekkür ederim.