Şifalı Eller

|


Ben bioenerji uzmanı falan değilim ama avuçlarımdaki enerjiyle ağrılarımı azaltabiliyorum artık. Bunun bana özgü bir durum olduğunu sanmıyorum. (Hatta hiç ihtimâl vermiyorum.) Muhtemelen her insanoğlu bunu yapabilir. Madem ki elektro manyetik varlıklar olarak değerli bir enerjiye sahibiz...


İnsan ağrısına dua eder mi? Valla ettim!:) Dişlerim birden bire çıldırmış gibi haykırışa geçti. Bir o bağırıyor, bir bu! Ağrı kesici ilaçlar hak getire. Gecenin bir vakti 'yandım Allah!' diye sıçratıyor beni yatağımdan. Hangisinin ağrıdığını bile kestiremiyorum. Hepsi bir ağızdan vıdı vıdı söyleniyorlar sanki. Kuru gürültü! Dişçiye gitmek lâzım, besbelli. Ama baktım ki ne zamandır unuttuğum bir korkum daha varmış. Eni-boyu ufak da olsa korku korkudur en nihayetinde. Bir de geçenlerde okumuştum; korkuların salınması vücudun dengeye gelmesini sağlarmış. Mesela fazla kilonuz varsa, korkulardan sıyrıldıkça onlardan kurtulur, eksik kilonuz varsa geri yüklermişsiniz. Bir taşla iki kuş! Hem fazlalıklardan kurtulacağım, hem de korkularımdan. E insan böyle ağrıya dua etmez mi?:))


Dişçiye gideceğim; o yanık saç kokusu gibi kokuya, bızır bızır sesiyle illet eden oyucu alete, son derece rahatsız koltuğa ve o koltukta oturan kişi kendi olmadığı için rahatlıkla "hiç acımayak" mavalı okuyan hekime katlanmak pahasına da olsa, gideceğim. (Annem ve ablam okuyorsa eğer, alkışlıyorlardır eminim.:))


Gideceğim gitmesine de, vakti var biraz daha. Eli hafif bir hekim bulmak lâzım önce. İknâ olmak lâzım. Zamanı iyi ayarlamak lâzım. E bu sürede ağrıyla yatıp ağrıyla mı kalkacağım? Tabii ki hayır! Ellerim sağ olsun.:)


Şimdi şöyle oluyor; (Tabii bu tamamen benim kendi ürettiğim bir çözümdür. Kitabî karşılığını aramayınız. Ama denemekten zarar gelmez. İlaç yok, bir şey yok.;-))


Ellerinizi birbirine sürtüyorsunuz. O sürtünme esnasında avuçlarınıza şifa enerjisi dolduğunu hayal ediyorsunuz. Sonra avcunuzu ağrıyan bölgeye yaklaştırıyorsunuz. Yavaş yavaş... Değdirmiyorsunuz ama enerjiyi en yakından hissedecek kadar kısa bir mesafe bırarakıyorsunuz. Elinizin sıcaklığını hissedebiliyor musunuz? Ağrınız giderek azalıyor mu? Şimdi ağrının merkezi olduğu düşündüğünüz noktayı gözünüzde canlandırın. Oraya enerjiyi enjekte ettiğinizi imgeleyin. Yok benim ki hemen geçmedi, ağrı kulaktan tüm çeneye yayılmış, noktanın yerini kestiremedim. Avcumu kulaktan çeneye doğru süpürür gibi (ya da okşar gibi) hafif hafif indiriyorum. Ohh, biraz azaldı. Şimdi ağrının merkezi olduğunu sandığım bölgede ufak dairesel hareketlerle gezdiriyorum avcumu. Hah şöyle! Bir de dişlerimin üzerinde sihirli değneğiyle bir diş perisi gezindiğini hayal ettik mi, tamamdır.;-) Diş perisi enerjisini ellerimden alıyor elbette. Tam dişlerimin üstünde zarif hareketlerle dolaşıp, çürük-çarık yerleri onardığı yetmiyormuş gibi bir de bembeyaz parlatıyor.:) Periciğim, biraz da şu dişe lütfen? Hah tamaaam!


Sonra periye teşekkür ediyorum, "yolun açık olsun" diyerek gönderiyorum.:) Sonra ellerimi öpüp, onlara da teşekkür ediyorum. (Yok artık demeyin canım! Siz hâlâ kendini sevmenin narsistlik olduğunu düşünenlerden misiniz? Kendinizi sevmek, tüm varolanı sevmektir.)


Şaka bir yana, ellerimizle enerjiyi tutabildiğimizden eminim. (Ki gerçekten ağrılarıma geçici de olsa çözüm olabiliyor.) Düşünün bir kere, bir yeriniz acıdığında ilk olarak orayı tutmaz mısınız hemen? Yavrunuzun bir yeri ağrıdığında elinizle ovuşturmaz mısınız? Üzgün, mutsuz bir dostunuzun omzuna dokunarak teselli etmeye çalışmaz mısınız? Bizim hatırlamadığımız iç benliğimiz, enerjilmizi olumlu yaratımlar için kullanabileceğimizi biliyor olmalı. Ve hatta kim bilir başka ne mükemmellikleri biliyordur...


Ona daha sık kulak vermeye ne dersiniz?



Sevgiyle kalın...


(Not: Postiçin görsel malzeme ararken bioenerjiyle ilgili epeeeeyce linke rastladım. Bilen birileri beni yanlış yönlendirme için topa falan tutar diye yeniden belirteyim; bu kendi deneyimimdir ve şimdilik bundan memnunum.;-))

8 yorum:

Derin Sularda dedi ki...

Canım arkadaşım öncelikle böylesine değerli bir bilgiyi paylaştığın için teşekkür ederim, hani insan kendi kendine düşününce acaba benim uydurmam mı falan diyor ama başkalarından da duyunca oh yalnız değilmişim hissiyle ferahlıyor.
Her yazdığına sonuna kadar katılıyorum ve o gücü kendinde bulmanın ne kadar değerli olduğunu da tahmin ediyorum... Cesaret verdiğini de bil lütfen. ;) Ayrıca kardeşim de diş doktorun git dediğimizde "önce o alsın çiçeğini şekerini gelsin beni bir ikna etsin" falan der bana onu anımsattın ;)) Ama sen yine de git bir an önce o acıyı ancak yaşayan bilir, o geceler sabah olmaz ahh.. Neyse maile sardım ben galiba, görüşürüz..

Belgin dedi ki...

Gevezem, cok haklisin. Daha yazinin tamamini okumadan, aklimdan gecmisti, agriyan aciyan yerimizi hemen tutup, ovusturuyoruz diye:))
Dilek´in söylediklerine bende katiliyorum, bir an evvel git lütfen Disciye.
Gecmis olsun canim

Sen bu konularda yazmaya devam et lütfen:))

Sevgilerimle

Ayşe dedi ki...

süper...
tamam, ağrıyı yok ettin,
sırada tedavi var :)
yöntemlerini merakla bekliyorum ;)
hücrelerinle konuşmaya ne dersin?

Ünver Bayramlı dedi ki...

Ben bir ara Reiki ile ilgilenmiştim ve senin söylediğin bu olay tam da reiki'nin flesefesine uygun düşmekte. El ile ağrıyan bölgeye dokunarak şifa verme olayı. Hatta devamında renkler, renklerin vücudumuzda sağladığı yararlar; çakralarımız vb. ile ilgili de çok ilgilenmiştim. Fakat uzun süre devam edemedim.

ABİ dedi ki...

iyi bir diş hekimi, bence hiç çekinilecek ya da korkulacak bir vatandaş değildir. harbiden iyi olmalı ama. bence de bir an önce vınla...:)

Geveze Kalem dedi ki...

Dilekciğim emin ol hiiiiiç yalnız değilsin.:) O gücü kendinde bulmanın değerinden bahsetmişsin ya, öperim seni, ne diyeyim.:) Kardeşinin cümleleri de tam benlikmiş, kopya edeyim bundan sonra.;-)
Sevgiler...

Belginciğim, öncelikle senin blogunda birkaç defadır sorun yaşıyoru, yorum yazamıyorum bir türlü. Az sonra yine deneyeceğim, benim bilgisayarımdan kaynaklanıyor olabilir. Yazacağım dilim döndüğünce, okuyorsan ne mutlu bana.:)
Sevgilerimle...

Ayşe başladım!:) Hücrelerim beni dinliyor. Aramızda kalsın ağrı geçiyor yavaş yavaş.;-) Bakalım sonunda dişçi mişçi olmadan halledebilecek miyim bu meseleyi.:)

Ünver bence bu meseleyi daha detaylı yazışalım seninle.;-) Birbirimizin ilgisini çekecek meselelerden bahsedeceğimize eminim.;-)
Sevgiler...

Abi, insan bu kadar lâfın üstüne tavsiye doktorun da adını verir ama değil mi?:) Gerçi İzmir biraz uzak kalıyor bize, ben en iyisi kendi yöntemlerimle halletmeye devam edeyim.
Sevgiler...

Belgin dedi ki...

Okuyorum Gevezem okuyorum, hemde baliklama daliyorum yazilarina, etraftaki sulardan anlamadin mi:))
Sen ve Dilek benim ilk göz agrilarimdansiniz, vazgecermiyim ben hic sizden:)) Her gün gelip bakiyorum, buralari bi kontrol edip gidiyorum:))
Sayfa acma problemi bende de var, bence Explorerden kaynaklaniyor, Mozilada bir sorun yok.

Sevgilerimle canim

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Aslında gerçekten çok mantıklı söylediklerin.
Sevgierimle...