Bazıları Kara Sever!

|

Herkesin benimle aynı fikirde olmasını bekleyemem. Ama sonuçları herkesle göreceğiz.

18 yorum:

OzLeM dedi ki...

Hehhee vik vik, bik bik 'ler harika olmuş!:-))

Geveze Kalem dedi ki...

:-) hatta 8-)

Aymen dedi ki...

bu çizgileri görünce aklıma danimarkada mukaddesatla dalga geçilerek yapılan karikatür geldi.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

çizgilerine dönmene çok sevindim

Geveze Kalem dedi ki...

Çok talihsiz bir benzetmede bulunmuşsun Aymen. Talihsiz olduğu kadar çirkin! Karikatürün altındaki yazıya bir de şunu mu ekleseymişim acaba; HERKESİN BENİM KADAR SAYGILI OLMASINI DA BEKLEYEMEM!
Sanırım kendi bloğunun profil yazısında bazılarının blog temaları üzerine -lüzumsuz- yargılarda bulunmadan önce çuvaldızı kendine batırıp, 'acaba ben gidip onun bunun bloğunda saldırgan ifadeler kullanıyor muyum?' diye sormalıydın.

Ayrıca anlamamış olduğun bu karikatürle ilgili bir not;
okumak -hem de dilediği kılık kıyafetle okumak- herkesin hakkıdır. Bu karikatür gerçekten örtünerek okumak isteyenleri hedef almıyor. Onları, halkı galeyana getirmek için ilk adım olarak kullanıp, ardından onların bile hakkını görmezden gelecek olan koltuk sevdalılarını, cep sevdalılarını, kara cahil zihniyeti hedef alıyor.

Daha da net bir açıklamayla; bugün örtünerek okumak hakkı için bas bas bağıran kaç genç kızın yarın öbür gün 'kadının yeri evidir, otur çocuk çoluğuna bak!' denilerek başının pencereden bile çıkartılmayacak olduğunu, çevremdeki bazı örneklerden biliyorum.

Umarım anlaşılmış ve yapılan hata algılanmıştır.

Goddess Artemis dedi ki...

Ben de iade-i ziyarete geldim. Hem de sizi blogroll'üme ve RSS reader'ıma eklediğimi söylemeye.

Görüşmek üzere, sevgiler :o)

TuBiKKo dedi ki...

Harikasın :) Yazılarını zaten çok beğenerek okuyorum,çizgilerin için de aynısını söylemeliyim..Düşüncelerin için ise;mutlu oldum... Aynı şeyi düşünen insanları bulmak oldukça zor,belki daha doğrusu DUYARLI insanları bulmak çevremizde... Herkes susmayı,sessiz kalıp bir şekilde kenarda beklemeyi tercih ediyor...
Tepkilerini ortaya koyabilen insanları seviyorum :)

Geveze Kalem dedi ki...

Goddess Artemis, teşekkür ederim.:)

Tubikko, Ne güzel şeyler söylemişsin, teşekkür ederim. DUYARLI insanlar her fikirde olanların içinde var aslında. Zaten sorun onların çatışması değil. ;-)
Sevgiler...

Aymen dedi ki...

Türban yada başörtüsü yada örtü yada kara çarşaf herne ise bu konuyu tartışmak değil amacım, bu konu hakkında fikrim blogumda ilk ve son kez ele almayı planladığım şekilde "hebele hübele" başlıklı yazıda mevcuttur. Saldırmak kelimesi biraz nahoş olmamış mı? Fikir beyan etmek diyelim buna çünki saldırmak tahammül edememek ve yargılamak anlamına gelmez mi? Ben sadece bu bana şunu hatırlattı yazdım. Buna tahammül göstermek zor mu? Üzgünüm ki söylediklerinize siz ters davranışta bulunarak beni yargılamaya çalışmışsınız. Ben sizi yargılamadım aklıma şu geldi dedim, bunu kasdetmişsiniz demedim. Bazen kötü şeyler iyi şeyleri, iyilerde kötü şeyleri çağrıştırabilir. Karar sizin, üstelik saldırıları insanlar isimsiz yapıyorlar ben ise adres belirterek fikir beyan ettiysem ve siz böyle algıladıysanız bence hoşgörü ve özgürlük düşüncelerinizi bir kez daha gözden geçirmenizi tavsiye edebilirim.
Esen kalmanız dileğiyle..

Geveze Kalem dedi ki...

'Saldırmak,' değil, 'saldırgan ifadeler'den bahsetmiştim oysa ki. Bana göre ikisi oldukça farklı. Saldırmak cehalet ve kendini kaybetmişliğin içgüdüsel dışavurumudur kanımca; zarar vermeye yönelik olduğu apaçıktır. Oysa 'saldırgan ifade' saldırının orasını burasını kırparak, mevcut görür bir kılıfa sokulmasıdır. Çok amiyane tabirle 'ince ince dokundurmaktır.'

Benzetme yaptığınız karikatürün (ki ona karikatür bile denmesi akıl dışıdır kanımca) ne kadar nahoş, 'saldırgan', aşağılayıcı, rencide edici, insanî değerlerden yoksun bir 'karikatür' olduğunu düşünmüyor musunuz?
Benim bu çizgide anlatmaya çalıştığım 'insan müsveddesi' kişilikle, mühim değerleri bağdaştırmanız, akıl alır gibi değil.

Hoşgörü ve özgürlük üzerine düşüncelerimde şimdilik aynı tutumda olduğumu net olarak görebiliyorum. Değişmeyen tek şey değişimdir sözünce bazı noktalarda kesinlik belirtmemeyi uygun gördüğümdendir bu 'şimdilik' kelimesinin kullanımı.
Anlaşılmış olmak dileğiyle...

Goddess Artemis dedi ki...

Daha önce bir başka sister blog'da yazdığım yorumda da dediğim gibi:

Bu konu hakkında yazmayacağım. Çünkü din benim dinim değil, inanç benim inancım değil.

Yalnızca hoşgörü'yle ilgili karaladığım bir yazının linkini vermek istiyorum -yorumlara da bakın lütfen-:

Hoşgörü ve Son Akşam Yemeği

Türban'la ilgili olarak yazılmış, üç ayrı blogdan üç ayrı harika makale:

Türban’ın yeniden gündeme gelme nedeni

Hikayeden Gerçeğe

Türban da Türban.. Beynimdeki Türban...

Goddess Artemis dedi ki...

İşte, Türban için yazılmış, bugüne kadar okuduğum en muhteşem ve en çarpıcı yazı... Gazeteport'un yazarlarından Kıymet Nadir Bindebir [ki bu ismin "fake" olduğu çok belli, kim yazıyor acaba gerçekte?] kaleme almış:

Penis Diktatoryası

etki alanı dedi ki...

Seni neden çok sevdiğimi şimdi daha iyi anladım...
Tütü

Geveze Kalem dedi ki...

Sevgili Goddess Artemis,
Verdiğin linkleri inceleyeceğim, ardından yorumlarımı senin bloğuna yaparım. Bilgilendirdiğin için şimdiden teşekkür ederim. Hepsini bir arada görme şansım olmayacaktı.;-)
Sevgiler...

Tütü'cüğüm,
Biz seninle 3 yasak dönemini bir başlatalım bak o zaman daha ne kadar çok seveceğiz birbirimizi.
;-))

Cocukla Cocuk dedi ki...

çizdiğini bilmiyorduk, geveze kalem. Bence tüm yaşananlarının güzel bir özeti olmuş çizgilerin. hani yorumda kendinde açıklamışsın ya, türbanla okula gitmek değil tüm mesele. Keşke öyle olsa. Ve kararların içinde açıklama yapanların içinde ne kadar az bayan var, erkekelr merkezli alınıyor bu kararlar, bayan milletvekilleri dün konuyla ilgili görüş bile bildirmediler basının sorıuları karşısında. senin çizimdeki erkek egemenliği de bunu çok iyi anlatmış.
Sen hem iyi bir yazar hem iyi bir çizersin arkadaşım.

Geveze Kalem dedi ki...

Bazen insan şımartılmak ister, çünkü püff diye dağılır akıl karmaşası. İçindeki çocuğa el uzatılsın ister...
İşte ben böyle oldum bu güzel sözlerin karşısında.:) İçtenlikle teşekkür ederim ama haddimi de bildiğimi bilmeni isterim, fırın ve ekmek olayı.;-)

O yorumda yazdıklarım gerçekten yürekten inandıklarım. Keşke kişiler sadece sahip olmaları gereken 'hak' için mücadele ediyor olsalardı ama uzun zamandır baskılanmış istekleri öyle güçlenmiş ki içlerinde, o yüzden zaman zaman alet olduklarını göremeyebiliyorlar. Bu durumu kullananları kınıyorum ben.
Ha tabii laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini sarsacak kadar özgürlük anlayışına da sonuna kadar karşı olduğumu belirtmeliyim.
Sevgiler...

ilham perisi dedi ki...

Nacizane görüşüm laikliğin falan elden gittiği yok.Ve gitmeyecekte.Sorun inancını yaşama yolunda baskılanan insanların birçok kişi tarafından tu kaka edilmesi.Ve psikolojilerinde oluşan volkanlar...
Herkes birbirinin tercihlerine ,yaşam tarzına,fikirlerine biraz daha saygı gösterirse herşey daha güzel olacaktır.
Fikirlerinize saygı duyuyorum ama karikatürünüz daha az hicivsiz olsaymış keşke.Yoksa karşıtlığınız değil derdim.
Çünkü hicvettiğiniz şahsiyetlerin içinde düzgün insanlarda var.
İlk gördüğümde rahatsız olduğum fikrini söylemeden geçemeyeceğim.Ama dediğim gibi karşıtlığınıza ,fikirlerinize yafta vuramam tercihler tartışılamaz..
Helede konu inançsa.
İyi günler dilerim..

Adsız dedi ki...

Başörtüsü Allah'ın bir emridir siz istediğiniz kadar "vik vikleyin" bu böyle..

Bu ülkede başörtülü insanlar da vergilerini veriyor ve diğer "açık" insanlar gibi vatandaşlık görevlerini ifa ediyor... Dolayısıyla okuma hakkına da sahip oluyor...

Yeterince açık sanırım hı? Sanırım bu kadar basit bir anlatımı beyniniz idrak edebilmiştir. Olan biteni at gözlükleriniz yüzünden göremiyor oluşunuz beni fazlasıyla üzdü. Bu nedenle de basit bir anlatım dilini tercih ettim. Siz saygı duymasanız da başörtülü bir blogdaşınız yorum bitiminde size saygılarını sunar (gerçi muhtemelen arkamdan küfür edeceksiniz ama olsun) Biraz medeniyet görün..