Hint yağı rengi diye bir renk var mı? Lütfen olsun, çünkü bugünlerimin rengini hint yağı rengi diye adlandırmak istiyorum.
Yağ işte adı üstünde; lekesi çıkmaz, suya batmaz, tenden arınmaz, kokusu gitmez... Eğer bir de hint yağıysa, daha ağır oluyordur diye hayal ediyorum.
Her şey ağır şu sıralar; hava ağır, kokular ağır, hareketler ağır, beden ağır, sözler ağır...
Neden kullanma talimatı yok insanların?
Ayda iki gün istiyorum, sadece iki gün... İki gün boyunca arınmak istiyorum. Mesela duvarlarım beyaza boyalı olsa, halım beyaz, kapım beyaz... Bembeyaz bir kanepem olsa, bembeyaz perdelerimin aralığından beyaz kar ışığı dolsa odama. Üstümde bembeyaz pamuklu pijamalar... Beyaz bir şala sarılıp uzansam kanepeye. Elimde beyaz kapaklı bir kitap olsa, sayfaları beyaz... Hiçbir şey yazmasa, hiçbir şey okumsam, yalnızca beyaz sayfalara baksam...öylece...iki gün boyunca...
Arınır mıyım acaba?
21 yorum:
benim de çok ihtiyacım var arınmaya, beni de alır mısın o kanepede yanına, söz hiç konuşmadan yatarım...
Beyaz pamuklu pijamaların var mı?;-)
Yok ama hemen alırım....
bizi arınma ihtiyacına yönelten sebepler fiziksel mi ki
fiziksel ortamınızı değiştirip onlardan kurtulalım ?
ben Semacığımın "arınır mıyım acaba" sorusunu tüm pesimistliğimle hayır olarak cevaplıyorum
çünkü arınma ihtiyacı doğuran o herşey beynimizden yüreğimizden hiçbir çamaşır suyunun yardımıyla yıkanıp temizlenmiyor ki biz de ak pak olup çıkalım işin içinden.
yani neymiş
bunlara rağmen arınmış hissetmenin kendimizi bir yolu bulunmalıymış
nasıl mı?
ah bilsem.
ah keşke mümkün olsa öyle arınıvermek, hani hristiyanların günah çıkardığı gibi, sanki bütün günahlar siliniverirmiş gibi. ama ben biliyorum senin ihtiyacın olan o "beyaz" iki günü, bekle söyleyeceğim çok yakında tarihlerini;)
tecrübemden sebep,arınmak için ;biraz ortam değiştirmek gerekıyor diyebilirim ...
ama ''arınmak'' kelımesı çok iddialı , ''daha temiz'' olmak diyelim....tam olarak bir arınma için ,fikirlerimizi bakış açımızı ,tamamen değiştirmemiz gerekiyor...bu da bazen imkansıza eş...
zaman diyebiliriz belki..biraz da sabır...
hınt yagı rengi...
hınt yağı diye birşey olduguna göre rengi de vardır....ama günlerini güzel renklerdir,güzel olsunlar...
çift taraflı kullanılacak renkler seç mesela :=)
turkuaz olsun ...
mavı kadar temiz, yesile çalacak kadar ferah...
ya da koyu bır turuncu:
kırmızı kadar asıl,turuncu kadar canlı...
Zorla uyandığım bir iş gününde düşüncesi bile çok iyi geldi :)
Size bir adet tebdil-i mekan yazıyorum geveze hanım. Yanınıza fazla kimse ve eşya almadan yer değiştirilecek, tok karnına. Gündem değiştirilecek. Dolce-vita olaylarına girilecek 2 gün.
O hint yağını bilirim benn! Böbrek filmi çektirmeden önce içirmişlerdi bir zaman.(hint yağı bu demişlerdi) Hatırladıkça kusasım gelir...böö..
Özlem'ciğim, insanların en büyük şansı unutmaktır kanımca. Yani her şey kolaylıkla unutulmasa da en azından yaşandığı zamanki yoğunluğunu yitirir. Bence o yüzden arınma duygusuna ulaşmak için fiziksel koşullar desteklenmalidir. Yani her şey daha kolay duygusunu yitirir fiziksel koşullar değiştiğinde.
Öf çok uzattım, kısaca arkadaşım vallllaahi fiziksel koşullarımı ayda iki gün değiştirsem arınırım ben.:))
Ebrucum aynen öyle.:) Ama o iki gün yorucu olacaktır her koşulda. Hani diyorum hiçbir şey yapmadan durmamı sağlayacak koşullarım da olsa (en azından ayda 2 gün) şahane olurdu valla.:)(Bugün bilgisayarım kilitlendi, hiç yazışamadım sizle bu meseleyle alakalı, ama daha var nasılsa.;-))
Sevinç sen anlarsın o renkten kastımı; biraz grileşmiş koyu yeşille petrol karışımı ama öyle canlı falan bir renk değil, içindeki siyah yeterince kendini hissettiriyor. Tam öyle bir renkmiş gibi geldi bana şu hint yağı.:)
Günüme seçtiğim renk esprisi daha önce yazdığım 'renkler, günler' yazısına göndermeydi aslında.;-)
Aysun ne güzel, benimle aynı şeyleri hisseden biri daha varmış.:)
Özlem vallahi darılırım tok karnına olmasın.:) E orada ne yiyip içççezz?;-)
hint yağı yeşile kaçan gri bir renk gibi geldi bana... beyazın düşlerimizdeki gibi hayata akışı keşke gerçek olabilse...
eğer ben içimdeki o sürekli hissettiğim hint yağıyla erabersem o bembeyaz koltuk bile arındıramaz beni..midemde kalbime yakın bir yerlerde hissetmeye devam ediyor.Bazen filmdeki gibi beyne birkaç elektrik verip hafızamdan silinse bazı kişiler diyorum...
Fulya'cığım ben o elektriği bazı kişilerin beynine vererek, davranışlarını kökten değiştirmek istiyorum. Mümkün mü?:-)
Evet, evet! Tam olarak öyle bir renk benim de hayalimde olan.;-)
İki gün beyaz olsun her şey. Ama sonra "birisi" gelip, tombik elleriyle rengarenk boyasın bütün beyazları.:))
Budur!:) Tam olarak bunu istiyorum İncegül.;-) Onsuz 2 gün bile mecburiyetten beyaz geçer, yoksa ben onun rengi olmadan nasıl nefes alırım.
semacım
empati kuramadığımdan sana "yeter mi ki fiziksel koşulları değiştirmek" demişim ; fikrimin incegülü'nün yorumu ve senin cevabını okuyunca anladım bunu . bana fiziksel değişiklik yetmiyor çünkü benim fiziksel koşullarımla seninkiler farklı ,
o pencerenden bakınca seni anladım.
Yakında sen de o pencereden bakacaksın Özlem'ciğim ;-) Ben hâlâ müjdeli haberi beklemedeyim.:)
o arınma methodunu bi bulabilsem,hatta hap olarak üretseler bi kutu alıp oturucam :)
çok ama çok zor geçti bu kış.zorladı beni....bırak arınmayı,ruhum dinlenmek istiyorum diye her sabah uyandığımda feryat ediyor.
ahh ben herşeye razıyım,yeter ki bi revizyona uğrayabilsem.
artık kalın bir ağ tabakasıyla örtülmüş durumdayım,beni bahar temizliği bile kurtarmaz :(:(
merhaba, piyano müthiş... Betimlediğin ortamda fonda da bu müzik, insan daha ne ister...
Ha bir de deniz efekti, iyot kokusu camdan içeri dolan, hava serine yakın, telefonlar çalmadan, herkesten uzak... Kısa süreli bir arınma belki mümkün...
sevgiler...
geveze kalem, bembeyaz evlerin içindeki bembeyaz giyinmiş insanların olduğu akdenizli filmler olur. ya da dekorasyon dergilerinde illa beyazlarla dolu bir evin fotoğrafı. her seferinde içim giderek izler seyreder, sonra ' ama böyle bir evde yaşamak için benim terapiye gitmem lazım 'derim. oraya basmayayım, aman bu pislenmesin derken ben çıldırırım. oysaki hintyağı rengi dediğin, kir göstermez diye düşündüm birden:) benim de arınmam lazım değil mi, bu ruh durumu ile zorrr:) iyilikler dilerim. hava gri ya, ondandır diyelim.
sevgiler...
huuu,huuu,
orası Ütopya mı?
Bedenime göre beyaz pijama bulur bulmaz oradayım:))
Anladın sen onu....
TüTü
öncelikle şu hintyağı renginde takılı kaldım nasıl bir renktir hiç bilmem ama sanki görmeden tanıdım o günün rengini... ve Sema'cım dilerim sana o beyaz iki günü hissettirecek iyi bir şeyler gelir ve bulur seni en yakın zamanda... sevgiler..
Burcu, umudunu saklı tut, bahar çok şeyi hiç ummadığın kadar tazeliyor. Yoksa bir daha yeşerir miydi dünya?
Bu bahar biraz daha büyümüş olacak kuzucuğun, daha rahat soluk alacaksın, bak gör.;-)
Sevgili evvelzamaniçinde,
tuhaf bir rastlantı oldu bugün. Yeni bir blog açmış olan arkadaşımın blog ismi seninkine o kadar benziyor ki seni o sandım. Sonra başka bir blogger arkadaşımda yorumunu gördüm, yine o sandım.:) Daha daha sonra sık kullanılanlar listemden bir link ararken senin bloğunu gördüm, (yok bu kez o sanmadım, çünkü onun bloğunu nereye kaydettiğimi biliyorum;)) meğer çok önceleri seni listeme alıp uygun bir zamanda incelemek üzere bekletmişim. Ama listem öyle uzun ki, oralara hiç bakmadan geçmiş bunca zaman. Hatta bir iki saat evvel bloğunu ziyaret edip yine göz attım. Ve ilk fırsatta dönmek üzere ayrıldım.:)
Deniz efekti, iyot kokusu benim de vazgeçilmezim ama onlar beni canlandırır. Oysa ben kımıldamak dahi istemiyorum. O yüzden bu yazıya kar kokusunu uygun buldum.;-)
Elektra, ben de o görüntüyü katalog sayfalarında görmeyi, yaşamaya tercih ederim.:) Terapi merapi kurtarmaz bizi.;-)
Evet havalar gri, biraz da hastalık öncesi yorgunluğum varmış, bugün itibariyle yağmaya başladım. Birkaç gün sonra yeniden güneş açar bende.:)
Anladım Tütü, anladım!:))
Kıbrıs gezisi bitti demek ki, eh yarın da pazartesi;-) Sen de bunu anladın.:))
Dilek'ciğim iki beyaz günüm yoksa da iki beyaz saatim var önümde; kuzu babasıyla 'atttaa!' gitti.:) Şimdi bir deneme yapacağım, iyi gelirse bunu iki güne yayarım belki.;-) (Boş lâf ya neyse.:))
Yorum Gönder