Hayat Niye (Yine) Bildiğini Okuyor?

|
Kapaklandım yüzükoyun,

Kapandım içime...

Tam yemyeşil bir ovada yürüdüğümü -hatta seke seke mutlulukla koşturduğumu- sanırken bir baktım koca bir hendek! Atlayıp geçeyim mi, içine girip, ne var ne yok göreyim mi? Bilemedim.

Ah be hayat, bak yine bildiğini okuyorsun. Oysa 'hiç' kadardı sana itirazım bugüne dek. Sorgusuzdu çoğunlukla kabulüm. Beni hangi çembere savurup yollasan umursamaz, boyardım orayı da mutluluk renklerine. Ama artık yorgunum; o zamanlarki heyecanımı bekleme şimdi benden.

Epeydir 'sıradan' gidişatıma kanmıştım, değişmez sandığım düzenime yeni katlar çıkmak arzusundaydım. Plan projeler hazırdı. İş tam sana imzaya geldiğinde, çıkardın sümen altından yeni teklifini.

Kaldım!

Neden bahsettiğimi bir ben, bir sen bir de onlar biliyor. Ama ne hissettiğimi YALNIZ BEN!

Çözmeye çalışıyorum; bu yepyeni teklif, sonraki yollara araç mı olacak? Yoksa epeydir tekrarladığım 'her seçiş bir vazgeçiştir,' cümlesini yeni heyecan arayışıma mı yorumladın? İyiydim ben böyle. İnanmıyorsan aç yüreğimi bak, izini bulamazsın sıkkınlığımın. Öbek öbek külleri dikkate alma, çoktan soğudu onlar...

Oysa şimdi bakıyorum da yeni bir düzen istediğime ne kadar inandırmışsın kendini, henüz fark ettiğim şartları çok öncelerden hazırlamaya başlamışsın bile. Teklifi geri çevirecek 'çünkü'lerim yok, ortalık tertemiz, sebepler çözülmüş, yoluna koyulmuş... Engel olabilecek bir sebep bulabilmek için zihnimi salladığımda, yalnızca i-s-t-e-m-i-y-o-r-u-m harfleri dökülüyor eteğime, geri kalan her şey tıkır tıkır işliyor.

Sen kazandın, gireceğim hendeğe, yine... Gittiğim yol çağlayana varsa da, eşsiz kumsallarda inci tanesi olarak avcuma konsa da bilesin ki aklım kalacak hendeğin öbür yanında. Düz ovalarda seke seke koşturduğum anların hayaliyle dalacağım hep uykuma. Ve ilk kez sana rağmen oralara yeniden dönme arzumu saklı tutacağım hazine sandığımda.

Hayat niye -yine- bildiğini okuyor?...

11 yorum:

Butterfly dedi ki...

Biliyordum bir suredir bir se var, sen içeri girip bakmasssan yola devam edemessin cunku kacmadan yasayanlara ozgu o ıllaki ogrenme gudusu yonetir kalbini, bence sımdıden kazandın dıyebılırım, yuzu koyun kapaklanacak bır sey yok, ıcıne kapan ama kapaklanma lutfen, hayat bızden büyüktür ama bizim elimizde sekil alır bılıyorsun, seni tanıyorum, yorulmus olamassın olsa olsa hızlı adımlar yerıne daha yavas yurumeyı secmıs olabılırsın,sana inanıyorum ve seni özluyorum:) hadi cabuk ol:)

Geveze Kalem dedi ki...

Hayatın bizden büyük (güçlü) olduğunu hatırlatmasaydın keşke.:)

Bilmiyorum kazandım mı, kaybettim mi? Hâlâ belli değil.:(

Özleme beni arkadaşım, bir adres ötendeyim.;-)

Seda C. dedi ki...

okudugumu mu anlamiyorum dedim bir daha okudum sonuc degismedi. Gece yarisi oldugundan mi kafam basmiyor yoksa. etegine dokulen istemiyorum yeteri kadar iyi bir sebep olamaz mi? istemedigim bisey yaptigim icin mi bu kadar telasa kapildim (bir yandan da cok nankor oldugumu dusunuyorum cunku istememem icin hicbir sebep yok !) ama ote yandan da biliyorum ki, hayatin karsina cikardigi herseyin bir anlami var... bazen ona birakmak daha mi guvenli acaba? Niye yaziyorum ki bunlari, benim kafam senden karisik, soyle mantikli ve destekleyici seyler yazmak lazim di mi? Umarim bu karar yemyesil ovalara donmene farkli bir yonden arac olur.

sevgiler
seda
PS. Meraklandim valla, bu merak huyu da yeni cikti :)

Göz dedi ki...

Ah be Gevezem, sana yakışmıyor bir kere içine kapanmak!
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır, hendeğin içinde de öğreneceğin yeni yeni şeyler çıkacak karşına...
Zordur hayata kafa tutmak, ya da en azından onunla aşık atmaya çalışmak. Bırak o kendi üstünlüğünün tadını sürsün. Sen "iyi" olmak istedikten sonra hayat bile buna mani olamaz.

Göz dedi ki...

Bir de bir süre önce demişim ki:
http://delikizindefteri.blogspot.com/2008/01/baz-baz.html

Sağı solu belli olmaz kendisinin, her şeye rağmen bu hayatı sevmek gerek:)

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Hayatın bildiği nedir bilemedim ama, yeni bir macera olarak düşün, ve hiç arkana bakmadan yürü. Kimbilir neler neler bekliyordur seni oralarda..
Sevgiler

Unknown dedi ki...

Sema'cımm bazen bazı kararları almak ne kadar da zorluyor insanı değilmi? Ufak veya büyük değişiklikler ne kadar zor olabiliyor. Kendini ne şekilde mutlu hissedeceksen en iyi karar o olacaktır eminim. Seni çok iyi anlıyorum biliyorsun;)

Geveze Kalem dedi ki...

Sedacığım valla kafam daha karıştı.:) Evet istemiyorum ve istememem yeterince geçerli bir sebep. Ama sonra istemediğim için pişman olursam?
Gerçi son kararım hendeğe girmekten yana. Hiç olmadı yarısında çıkar, dönerim yine eski noktama. Kaybettiğim -benim için çok kıymetli olsa da- zaman olur en azından.

Sevgili Göz, o yazını okumuştum. Sağı solu belli olmuyor, doğru. Ama anladım ki onu uyandıracak kıpırdanmaları bile yapmamak gerekiyor halinden memnunsan.;-) Kıpırdandım bir kere, uyandı. Gideceğiz peşinden çaresiz...

Sevgili Ayşegül, sorun şu ki macera artık beni yoruyor. Ben limana demirlemiştim teknemi. En fazla uzaklardan geçen bir geminin dalgaları sallıyordu hafif hafif. Eskiden olsa bir soluklanır açılırdım yine denizlere. Şimdi denizlerin hangi kıyılara vardığını hesap etmek gerekiyor.
Yine anlaşılmadı ama olsun.:)

Ah Evrimciğim, vala seni çok iyi anlıyorum, beni iyi anladığını bildiğim kadar.:) Biz en iyisi bunu bir gün kahvaltıda konuşalım.;-)

s. dedi ki...

sana ulaşmak istedim, ama olmadı benden ötürü. ama aklım sendeydi...
hendekler de, sunumlar da, geçişler de hayattan bize gelenler. bu bir kaybediş değil, bu bir yokoluş değil, bu bir düşme değil, bu bir hapsoluş değil. aksine geleni olduğu gibi yaşayarak, gücünü bu yaşanmışlıktan alma hali, hayatın gücünden, kendi gücüne güç katma hali...göreyim seni!

elektra dedi ki...

eh doğaldır ki mevzuuyu ben de bilemedim. ama sanki bir iş teklifinin yarattığı ikilem mi desem. hayra yorayım buna yorayım, hayırlı olsun. hayat yaptığımız seçimlerin toplamı bir hayat ve seçmediklerimizde hep aklımız kalacak. bu da aklın külfeti.:)olsun deyip seçimlerimize sarılalım diyeyim ben sana içten huzur dileklerimle:)

Geveze Kalem dedi ki...

Sevgili SS, 'gücünü yaşanmışlıktan alma hali' tanımını çok sevdim.:) Aslında yorumun tümüyle çok ferah! Sağolasın, içim açıldı.:)

Sevgili Elektra, aslında büyütülecek bir şey yok, dışarıdan bakan bir göze göre. Ama işin içine duygularını fazla önemseyen bir şahıs(ki bu ben oluyorum) girince, mantık falan kalkıyor ortadan.
Neyse gizem olsun, ben yine anlatmayayım ne olduğunu.:P