Geleceğe Endeksli Heyecanlar...

|

Heyecan birikir mi? Birikiyor işte. Geleceğe endeksliyse müjdeler, tatlı tatlı birikir.

Korku birikir mi? Elbette o da. Geleceğe endeksliyse endişeler, kara kara birikir.

Bir trende hayal ediyorum kendimi, perdeleri sımsıkı örtülü, yola çıkmışım, nasıl yerlerden geçtiğime dair hiçbir fikrim yok. Elimdeki haritadan birkaç istasyon işaretlemişim. Her birine ulaşmam günler, hatta aylar alacak. Cebimden, her istasyon için ayrı tarihlere kesilmiş biletleri çıkarıp bakıyorum, HEYECANLANIYORUM:

Çünkü vardığım her istasyonda perdeleri sonuna kadar açıp baktığımda eşsiz manzaralarla, şahikadan gürleyen coşkularla ve zamandan soyutlayan mutluluklarla karşılaşıp, doyumsuz tatlarla donanacağımı hayal ediyorum. Müjdeler kucaklayacak o istasyonlarda beni, müjdeler!

Heyecanımla sarılıp sarmalanıp, tatlı tatlı birikiyorum...

* * *

Bir trende hayal ediyorum kendimi, perdeleri sımsıkı örtülü, yola çıkmışım, nasıl yerlerden geçtiğime dair hiçbir fikrim yok. Elimdeki haritadan birkaç istasyon işaretlemişim. Her birine ulaşmam günler, hatta aylar alacak. Cebimden, her istasyon için ayrı tarihlere kesilmiş biletleri çıkarıp bakıyorum, KORKUYORUM:

Çünkü vardığım her istasyonda perdeleri sonuna kadar açıp baktığımda küle bulanmış gri alacalarda bir manzarayla, şahikadan çığ gibi boşalan hüzünlerle ve zamandan soyutlayan acılarla karşılaşıp, hayal kırıklıklarıyla parça parça kesilen ruhumun kanayacağı duygusuyla endişeleniyorum. Karalar bağlamış yasların çelmesiyle kapaklanacağımı sanıyorum.

Endişemle sarılıp sarmalanıp, korkumla birikiriyorum...

Korkuları gömüp, heyecan biriktirmeyi çok önceleri öğrendim ben. Trenin çok hızlı gittiğine (yani zamanın çabuk geçtiğine) kendimi ne kadar inandırırsam, heyecanım korkumun hep önüne geçiyor. Her şey o kadar hızlı yol alıyor ki, endişelenmeye fırsat bulamıyorum, heyecanım dolu dizgin sürüklüyor beni peşinden. Hızlı düşünüyorum, çok hızlı! Hızla yol alıyorum heyecan anayolunda. Eğer frene basarsam, bir kerecik olsun dokunursam, korkularım açığa çıkıyor. Bunu en çok, her şeyin daha ağır ilerlediği yazı saatlerinde yaşıyorum. Elim aklımın hızına erişemediğinden, endişeler yapışıp kalıyor bir yerinden cümlelerime.

Her tür duyguyu zihninde nesneleştirmeye alışmış biri olarak ben, buna da kendimce bir yol buldum.

Yazı masamda iki hokka duruyor. Birine ak süt, birine zifiri kahve doldurmuşum. Aklımdan geçenler, kelimeler kuşanıp boş sayfayı lekelemeden önce, kalemimi doğruca bu hokkalara götürdüğümü hayal ediyorum. Eğer endişelerimi, korkularımı canlandıracak kelimelere sarıldıysam, kalemimi ak süt hokkasına daldırıyorum hemen. Sihirli bir şey bu; ansızın değişiyor her şey, aydınlanıyor, soluklanıyor, gülümsüyor... Süt hokkası korkularımı temizliyor...

Keşke yalnız ak süt hokkası dursa yazı masamda. Ama endişelerimden, korkularımdan vazgeçemem. Vazgeçmemeliyim. Onlar benim uyarıcılarım. Yersiz Pollyanna oyunları kimi zaman gerçeğimi gölgeleyebilir. O zaman kalemimi zifiri kahve hokkasına batırıp, uyanık kalıyorum tehlikelere karşı; dimdik, sapasağlam...

Ne yazacaktım, nerelere geldim...

Heyecanlıyım diyordum özetle. Çok heyecanlıyım! Zaman bana harika manzaralar sunacak yakında, inanıyorum.

O zamana dek,

Birikiyorum...


4 yorum:

Yaşamın kıyısında dedi ki...

İnandığım müddetçe o harika manzaralara kavuşacağına eminim, ve hatta bende inanıyorum.
Herşey istediğin gibi, gönlünce olmasını her zaman dualarımla yanında olduğunu biliyorsun.

Butterfly dedi ki...

okurken korkularım, heyecanlarım gelip beni buldular, hayallerimi, umutlarımı hepsinin üstüne çıkarmaya çalıştım ama olmadı, beceremedim, eşsiz manzaralarla süslemek istedim zihnimi ama onu da beceremedim, sonra ortalığı küçük çapta bir deniz götürdü:(

Derin Sularda dedi ki...

"Zaman sana harika manzaralar sunacak yakında" ben de inanıyorum;) Sen yeterki biriktirmeye devam et ve her her daim bu heyecanın yüreğinde varlığını sürdürsün dilerim...
Sevgiler.

Geveze Kalem dedi ki...

Anneciğim, ne(ler)den bahsettiğimi bilen birilerinin olması ne güzel.;-)

Buterfly, ah benim melankoli sevdalısı arkadaşım.:)Yok yok, bence o eşsiz manzaraları görüyorsun da kabul edemiyorsun bir türlü.:)

Dilekciğim, sen de nelerden bahsettiğimi kısmen bilen birisin, ne güzel. Biz bu heyecanları çok paylaşacağız daha seninle.;-)